Rebi’ül - evvel ayının on ikinci gecesi kapımızda, kaçımız misafir edebiliriz onu içeriye..
Yevm un-Nebi yanı başımızda, davetine icabet edebilecek miyiz?

Mevlid-i Şerif tam karşımızda, bu kutlu doğuşa kaçımız laik olabiliriz ki?

Hoş geldin diyebilecek kaç kişiyiz, kaç dost, kaç aşığız…

Nur Nebi (sav) diyince gözünden kalbine yaş akıtabilecek kaç kişiyiz?
Akif’in sözlerine bakalım da, duymaya cesareti olan kaç kişiyiz?

On dört asır evvel yine böyle bir geceydi
Kumdan ayın on dördü bir öksüz çıkıverdi.

Pazar gecesine hazır olun, tüm geceyi tek söz ‘hoşgeldin’ demeye ayıracak kadar hazır olun.
Tüm antrenmanlarınızı yapın dilin susup kalbin konuşmasına hazır olun.
Ellerinizi semaya kaldırmaya, kaldırdıkça yükselmeye, yükseldikçe duaya hazır olun.

Edebe hazır olun, o gece dünyaya edep gecesidir.

Emin olun o gece sözlerinizden, yeryüzündeki en Emin’i davet ederken.
Gözlerinizi açın, zihinlerinizi zorlayın fetanet sahibi biri gelecek.

Yürürken duaya davete; arkanıza bakmayın, belki de dökülen günahlarınız olacaktır yerlere; ismet birini davete gideceksiniz.

Doğru yol da yürüyün o gün, elbet o günün gecesinde sıdk biri aranızda olacak.

Gülmenin en yakıştığı insanın doğum gecesini kutlayacaksınız, hazır olun.
Karanlığı aydınlığa kavuşturan geceye varacak, aradığınızı bulacaksınız hazır olun.

Gidişinde yüreğinizi hüzün saracağına inandığınız kişinin doğum gecesi hazır olun, dimdik durun selam vermek için O gelirken.

‘Seni karşılamaya geldik ey Nebi (sav) ‘ demeye hazırlandığınızda kalp ritminiz ummadığınız kadar hızlanacak, hazır olun.

Safları sıklaştırmaya hazır olun.

Diller hazır olsun; “Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed”. Rahmet ve selamet onların üzerine olsun.

Dua ile…