University College London (UCL) tarafından yürütülen araştırmada, sosyal medya bağımlılığının üstesinden gelmek ve ruh sağlığını iyileştirmek amacıyla depresyon yaşayan bireylere terapi önerisi yapıldı. 

Yapılan araştırmada, sosyal medya kullanımını sınırlamanın, depresyon, kaygı ve yalnızlık düzeylerinde olumlu etkiler yarattığı görüldü. Ancak, araştırmacılar bilişsel davranışçı terapi gibi terapi yöntemlerinin, sosyal medyadan tamamen uzak durmaktan daha etkili olduğunu keşfetti. 

Araştırmada, dünya genelinde 2004 ile 2022 yılları arasında yürütülen 2.700'den fazla deneysel çalışma incelendi. Ardından, yetişkinlerin zihinsel sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirmek için 23 farklı çalışma analiz edildi. Bu çalışmaların yüzde 39'u, sosyal medya kullanımına yapılan müdahalelerin zihinsel sağlığı iyileştirdiğini gösterdi. 

Araştırmacılar terapi temelli müdahalelerin, sosyal medyadan tamamen uzak durmak (%25) veya platform kullanımını sınırlamak (%20) yöntemleriyle karşılaştırıldığında en etkili ve ruh sağlığını iyileştiren yöntemler olduğunu belirtti. Özellikle depresyon en çok incelenen durumdu ve vakaların yüzde 70'i terapi sonrasında olumlu sonuçlar gösterdi. 

Araştırmanın baş yazarı ve aynı zamanda UCL Epidemiyoloji ve Sağlık Enstitüsü'nden Dr. Ruth Plackett, "Sosyal medya kullanıcılarında ruh sağlığı sorunlarının arttığını gözlemliyoruz" dedi. Plackett ayrıca, sağlık ve bakım profesyonellerinin sosyal medya kullanımını sınırlamanın yeterli olmayabileceğini ve daha çok terapi temelli yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Sosyal medya kullanımının nasıl ve neden gerçekleştiğini anlamak ve bu davranışları yönetmek, ruh sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini belirtti.