Şapinuva Kazı Başkanı ve Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Önder İpek liderliğinde yürütülen çalışmalarda ortaya çıkan yapı, bir silo olarak değerlendiriliyor. Keşif, bölgenin antik tarım ve ekonomi yapısı hakkında yeni ipuçları sunuyor. 

Hititler dönemine ait önemli şehirlerden biri olan Şapinuva'da 1990 yılında başlayan arkeolojik kazılar, Doktor Öğretim Üyesi Önder İpek önderliğinde Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'nın finansal desteğiyle devam ediyor. Farklı üniversitelerden gelen akademisyenlerden oluşan kazı ekibi, binlerce yıl öncesine ait geçmişi aydınlatmak amacıyla titizlikle çalışmalarını sürdürüyor. 

Hitit döneminde bölgede kurak iklim şartlarına uygun tarımın yapıldığına ve bu bağlamda hububat depolarının inşa edildiğine dikkat çeken Kazı Başkanı İpek, bu keşfin Hititlerin diğer önemli kentleri Hattuşa ve Alacahöyük'teki silolarla benzerlik gösterdiğini belirtti. Yapının bir silo olarak kullanılmasının yanı sıra başka bir işlevi olup olmadığının teknik çalışmalarla ortaya çıkarılacağını söyledi. 

Keşfedilen yapının 150 ton saklama kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan İpek, bu tür siloların antik dönemde kralın gücünü göstermesi ve kıtlık zamanlarında buğday saklamak için kullanıldığını açıkladı. Şapinuva'nın M.Ö. 14. yüzyılda bir dönem başkent olarak kullanıldığını hatırlatan İpek, Şapinuva'da bulunan bu yeni silonun bölgenin önemini daha da vurguladığını ifade etti. 

Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Semih Gerçek ise kazı alanındaki buluntuları açıkladı. Yaklaşık 10 metre uzunluğunda, 5.5 metre genişliğinde ve 3 metre derinliğindeki bu yapının bir silo olduğunu değerlendirdiklerini belirten Semih Gerçek, buluntuların yapının kullanım amacını desteklediğini söyledi.