İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Göç Politikaları Başkanı Tolga Akalın, “Şurası bir gerçek ki, Siyasal Arapçı-İslamcı bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Devlet aklı tehlikenin farkında değil” dedi.BURSA (İGFA) - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Göç Politikaları Başkanı Tolga Akalın, Bursa'da katıldığı programda, “İktidarımızda hudut güvenliğini tam olarak sağlayacak tedbirleri alacağız. AB fonları ile ilgili programları, göçü özendiren kapsamdan çıkaracağız. Vatandaşlık verilenleri inceleyeceğiz ve usulsüzlük olanları iptal edeceğiz. Yapanlar hakkında da hukuki işlem yapacağız” şeklinde konuştu.
Akalın şunları söyledi:
“Devlet aklı tehlikenin derinliğinin farkında değil. Türkiye masadaki ülke değil, menüdeki ülkeydi ve sınırları değiştirilecek ülkeydi.
Bir yerleşim yerinde yabancıların sayısı yüzde 10’u geçemezdi, kaldırıldı. Kumpas davalarıyla ulusalcılar tasviye edildi. Önce Cumhuriyet devletinin yapısına müdahale edildi, sonra Türk milli kimliğini muğlaklaştırma başladı. Şurası bir gerçek ki, Siyasal Arapçı-İslamcı bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.
Birinci aşamada Esat’la görüşüp anlaşma yolunu tercih edeceğiz.
BM raporlarına göre, önümüzdeki süreçte dünyada 218 milyon insanın yer değiştireceği, 110 milyon kaçak göçmenin Türkiye üzerinden batıya yöneleceği ön görülüyor.
Bu birinci sorunumuz.
Milli Göç Doktrini ve Eylem Planı’mızın asıl gerekçesi budur.
Yanlış politikalar nedeniyle Türk Milleti, ülkeyi boşaltıyor. Yani bir de iç göç sorunumuz var.
3 bini uzman 6 bin yetişmiş doktorumuz yurt dışına gitti. 10 milyon da sağlıkçımız ülkeyi terk etti.
Bu 16 milyon sadece sağlık alanındaki rakamlar.
İkinci sorunumuz da budur.
Bütün bu nedenlerle insanımız artık karın doyurma, hayatını idame edebilme üzerine kurgulu bir yaşam biçimine mahkum oldu.
Bu da üçüncü sorunumuz.
Erdoğan katıksız bir siyasal İslamcıdır.
Erdoğan her şey oldu, bir tek Türk olamadı.
Bu göç meselesi esasen Erdoğan’ın kendi zaaflarına karşılık batıya verdiği rüşvettir.
Afganistan’da ABD saflarında savaşan güçlerin önemli bir bölümü Türkiye’de barındırılıyor.
Türkiye’ye göçü özendiren videolarla yönlendirmeler yapıldı ve halen de devam ediyor.
Suriyeliler’in çoğu yerleşik düzene geçti, peyder pey de geçiyor. Yüzde 60,8’i dönmek istemiyor.
Sadece yüzde 33,1’i savaş biterse dönerim diyor.
Şu anda ülkemizde bulunan toplam sığınmacı rakamı da bilinmiyor.
Resmi rakam olan 3 milyon küsür ise 98 ülke nüfusundan fazla.
Yani ülkemizde bir ülke nüfusunu barındırıyoruz.
Sığınmacıların doğum oranları 5.7 düzeyinde.
Bizim oranımız ise 1.6’yı geçmiyor.
2035 yılında 35 milyon olacakları ön görülüyor.
Kaçak göçmenler bu hesabın içinde yok. Onların sayısının ne olacağı belli değil.
-Her hal ve şartta uluslararası hukuk çerçevesinde geri gönderilecekler. Nereden girdiyse o ülkeye gönderilecek.
-20 ilde geri gönderme merkezleri kuracağız.
-Önleyici Göç İlkemiz uyarınca, olayı kaynak ülkede, bizim ülkemizin sınırlarına girmeden sorunu çözeceğiz.
-Suriyeliler 3 yıl içinde, kaçak göçmenler 1 yıl içinde gönderilecek. Gönderim işlemleri Haziran-Eylül ayları arasında yapılacak. Yaz aylarında olması insani duyarlılıkla ilgilidir. Fakat Planlama o çerçevede yapılıyor.
-Hudut güvenliği tam olarak sağlayacak tedbirler alınacak.
-AB fonları ile ilgili programları, göçü özendiren kapsamdan çıkaracağız.
-Vatandaşlık verilenleri inceleyeceğiz. Usulsüzlük olanları iptal edeceğiz. Yapanlar hakkında da hukuki işlem yapacağız.