1980 yılında güneydoğuda bölge halkına kendini kabul ettirme politikaları, 1984 itibarı ile eylem ve katliamlarını artıran PKK terör örgütü dönemin siyasileri tarafından;
Üç beş çapulcu,
AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer,
Kürt realitesi gibi söylemler,
      Oy kaygısı terör sorununu Kürt sorunu diye dillendirip, terör örgütünün uzantılarına TBMM’de kapı aralayıp siyasal zemin hazırlayan ve uluslararası alanda ülkede etnik sorun algısı yaratan statükocu anlayışın terörist inlerine BBG evi örneklemeli, handa nal izi aramaktan öteye geçemeyen başarısız güvenlik politikaları ile geride bırakılan acı, gözyaşı, nefret dolu boşa harcanmış 40 yıl.
      Bir tarafta geçmişte terörle mücadelede bir arpa boyu yol alamayıp devletin malını insanlarının canını hiçe sayan zihniyetin günahkârları
     Diğer tarafta Kürt kimliği üzerinden beslenen yediği çanağa pisleyen, savaşan öldüren PKK terör örgütü ve siyasal uzantılarının kan kusan nefret dolu dilleri ile savaş değil,  barış istiyoruz çığırtkanları
 Türkiye’nin iç dinamiklerinin yanında bölgesel hassasiyetlerin beraberinde getirdiği İmralı süreci
Amaç,  koşulsuz şartsız PKK terör örgütünün silah bırakması akan kanın durması.
Her aklıselim kişinin düşüncesi ve beklentisi barış ve huzur içerisinde yaşamaktır
Süreçte milletten beklenen, aman küstürmeyelim havası,   Beklenen hassasiyet kavramı, maalesef, PKK ve siyasi uzantıları tarafından şova yönelik propaganda ve üslupsuz açıklamalar.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaretinde Baydemir’in açıklaması 
Diyarbakır’ımız ile Ankara’mız arasında inşa edilecek barış köprüleri, ülkemizde yaşayan dillerimize, kültürlerimize, hazinemize katkı sunmakla kalmayacak, inşallah Ankara ile Mahabat, Bağdat ile Hevler, Şam ile Kamışlı arasında, bütün halklar arasındaki barış için tarihi bir zaman diliminden geçiyoruz.
 Dikkat çeken ifade,   Diyarbakır’ımız ve Ankara’mız.
PKK terör örgütünün kıyağı,  akademisyen dil ile jest.
     19 ay PKK terör örgütünün elinde rehin tutulan 8 kamu görevlisinin tesliminde PKK’lıların başında bulunan ve Tokat’ın Reşadiye İlçesinde 7 askerimizin şehit düştüğü saldırı emrini veren ‘Baver Dersim’ kod adlı Süleyman Şahin adlı terörist.
Haber politik, kaynaklı haberde,  tutanak rezaleti. 
     PKK'lıların, kamu görevlilerini teslim etmeden önce örgütün sözde hastanesinden 'Dr. Mazlum Dersim' imzalı sağlık raporu, örgütün rehin tuttuğu kamu görevlilerine de imzalatılan bu sözde 'sağlık raporunda' şu ifadeler yer aldı:
"2011 yılında HPG güçlerine esir düşen asker ve devlet görevlerinin sağlık muayenesi gerçekleştirilmiştir. Yapılan kontroller sonucu sağlıklı oldukları ve seyahat etmelerinde bir sakınca bulunmadığı tespit edilmiştir."
Kamu görevlilerini teslim eden PKK'lı grubun lideri 'Baver Dersim' kod adlı terörist Süleyman Şahin ve 2 yardımcısı ile Türkiye'den giden 6 kişilik heyet üyeleri, Amadiye Kaymakamı ve Emniyet Müdürünün imzaladığı Kürtçe tutanakta da şu ifadeler yer aldı:
"2011-2012 yılında HPG güçleri tarafından esir alınan ve aşağıda isimleri bulunan asker ve devlet görevlileri, Türkiye'den gelen heyete teslim edilmiştir."
 Serbest kalan kamu görevlilerinin ailelerine sevdiklerine kavuşması hepimizi mutlu etmiştir.
    Ancak, bir gazetecinin rahatlıkla ulaştığı terörist inlerinden özel operasyonlar için konuşlandırılmış Özel Kuvvetler Marifetiyle bu rezaleti yaşamadan 8 kamu görevlisini alabilirdik düşüncesi.
    Türkiye Cumhuriyeti Milletvekillerinin, barış elçisi haline getirilen Abdullah Öcalan’ın resmi ile PKK bayraklarının önünde, PKK elebaşı Murat Karayılan’ın arkasında medyaya düşen resimleri milletimizin zihninden kolay kolay silinmeyeceği.
Twitter  @daniscoban