Avrupa'daki sanayi devriminden bu yana ülkeler arasındaki kalkınma yarışı hâlâ hızla devam ederken, liberal-kapitalist ekonomi ve serbest piyasa devletlerin bu yarış stresini biraz azaltarak özel sektöre devretmiş durumda.

Günümüzde birkaç devletin bütçesinden büyük bütçeye sahip dev özel firmaların varlığı ‘iş ahlakı' tanımaz, doyumsuz, sınırsız kazanma isteklerinin yanında insan kaynaklarının diğer tüm kaynaklardan daha önemli olduğunu kavramalarındandır.

Kalkınmanın en önemli öğesi insandır. Bu nedenle insan kaynağının eğitimi, kalitesi ve yönetimi çok önemlidir. Modern dünyanın profesyonel firmaları en çok yatırımı insan kaynaklarına yaparlar. Çünkü insana yapılacak yatırımın uzun vadede ekonomik geri dönüşümü en yüksek yatırım olduğunu bilirler. İnsan kaynağının kalitesini yüksek tutmak için firmalar çalışanlarına içeride (hizmet içi eğitim) ve dışarıda (üniversite, diploma ve sertifika eğitimi) ekstra eğitim imkanları sunarlar. Sunulan bu imkanlar nisbetinde firmaların performansı, üretkenliği ve kârlılığı artar ya da azalır.

Şehirleri, bölgeleri ve ülkeleri de birer büyük firma olarak görebiliriz ve nitekim öyledirler de. Bu devasa firmalardaki insan kaynağının kalitesi ve bu kaynağın yönetimi, sevk ve idaresi de hayati önem arz etmektedir. Bu açıdan bakıldığında ülkelerin eğitim sistemleri ve bu sisteme ayırdıkları bütçe ve zaman, her geçen gün gelişen, yenilenen teknolojiye ve değişken ulusal ve uluslararası piyasa koşullarına adapte olma kabiliyetleri, onlara dünya ölçeğinde rekabet üstünlüğü sağlayacaktır. Firmalarda olduğu gibi, ülkelerin de insan kaynağının eğitimi ve kalitesi için yapacakları her türlü yatırımın uzun vadede ülkedeki yaşam koşullarını iyileştireceği, sosyal refah ve barışı artıracağı aşikardır. Dünyada bunun örnekleri çoktur.

İnsan kaynaklarının ülke, bölge ve işletmelerin kalkınmasındaki önemini anlamak için gelişmiş ülkelerin insan eğitimine ayırdıkları kaynağa bakmak gerekir. Örneğin bu ülkeler bütçelerinin ne kadarını eğitim için harcıyorlar, kişi başı eğitim harcamaları nedir? Başarılı işletmeler personeline maaş ve özlük hakları dışında ne kadar harcama yapıyorlar, işçi başına ne kadar hizmet içi eğitim masrafları var? Resmi ve hizmet içi eğitimin tecrübe ve bilgi birikimine ve işletmeye katacağı ekonomik, kültürel ve entelektüel değerlere ve dolayısı ile bölgesel ve ulusal kalkınmaya yapacakları katkı analiz edilmelidir. Çıkış noktası insan kaynağı olan kalkınma planları, modelleri insan kaynağının kalitesini, etkinliğini ve verimliliğini artıran direkt ve indirekt faktörleri ele alınarak bölge ve ülke kalkınması çerçevesi içinde tartışılmalıdır.

Türkiye insan kaynakları envanteri ışığında gelecek 10, 20 ve 30 yılın kalkınma projeksiyonu ve bunun ulusal ve küresel piyasalara yansımalarını incelemelidir. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun bölgesel kalkınmaları ve dolayısıyla bölge insanının yaşam kalitesini yükseltecek ve ülke ekonomisini ve sosyal yapısını iyileştirecek, ülke ve bölge barışına katkı sağlayacak öneriler ve projeler üzerinde de ciddi değerlendirmeler yapılmalı. Ülkenin ve bölge halkının buna ciddi bir şekilde ve ivedilikle ihtiyacı var.

Türkiye'nin eğitimli genç insan kaynakları mevcuttur. Gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 20'yi aşmış durumda. Bu gençlerin önemli bir kısmı üniversite mezunudur. Bunların işgücüne kazandırılması, doğru yönlendirilmesi ülkeyi idare edenlerin sorumluluğundadır. Çalışma, Eğitim, Tarım ve diğer ilgili bakanlıkların koordineli bir şekilde bu konu üzerinde kafa yormaları ve en kısa zamanda çözüm üretmeleri gerekir.

Bu konuda özel sektörün de yapacağı çok şey olduğu kanaatindeyim ancak yine ülkeyi idare edenlerin yasal şartları kolaylaştırıp ve zemini hazır hale getirmeleri gerekir. Bu ülkenin her bölgesinde özelleştirmeyi (öğretmenevleri, orduevleri dahil devlete ait tüm lojmanlar özel sektöre devredilmeli) hızlandırmak, atıl Hazine arazilerini mesela 100 yıllığına yatırımcılara bedava tahsis etmek, ilk 10-15 yıl tüm vergilerden muaf tutmak, Belediye, Devlet Su İşleri (DSİ), Kara, Deniz, Demir ve Hava Yolları ile ekonomik değeri yüksek yerli ve yabancı yatırımlara faaliyet aşamasına kadar bedava hizmet sunmak, insan kaynaklarımız dahil tüm kaynaklarımızı verimli kullanmamızı sağlayacak ve ülke ekonomisi 2023'e kadar dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına yerini alacaktır.