Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) Gençlik Buluşması programına katıldı. Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere hitaben bir konuşma yaptı.

TÜGVA yetkililerine ve gençlere, gerçekleştirdikleri ziyaretten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin eğitimden iş hayatına, spordan aileye kadar tüm meseleleriyle ilgilenmek üzere kurulan vakfa, çalışmalarında başarılar diledi.
“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE ÜMİTLE BAKMASI, ANCAK GENÇ NÜFUSUNUN BİLİNÇLİ VE DONANIMLI YETİŞTİRİLMESİYLE MÜMKÜN”
Vakfın, Türkiye’nin tamamında gerçekleştirdiği faaliyetlerle çeyrek milyon gence ulaşılmış olmasının önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yaklaşık 11 milyon ortaokul ve lise, 7 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi ve bir o kadar çalışan gencin olduğu düşünüldüğünde, daha yapılacak çok işin olduğunu söyledi.
Türkiye’nin geleceğine ümitle bakmasının, ancak genç nüfusunun bilinçli ve donanımlı bir şekilde yetiştirilmesiyle mümkün olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim her işin başıdır, ancak tek başına yeterli değildir. Gençlerimize iyi bir eğitimle birlikte, gönül dünyalarını dolduracak manevi bir iklim de sunmamız gerekiyor” diye konuştu.
Ruhsuz bir bedenin sadece cesetten ibaret olması gibi, gönül dünyası ihmal edilmiş bir gencin eğitim ve öğretiminin de, sadece maddi bilgilerle sınırlı kalacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumların hedeflerine ulaşabilmeleri için, bu iki hususun birlikte inşa edilmesi şart olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, yıllarca bunlardan sadece birine odaklanmış eğitim öğretim sistemine mahkûm edilmiştir. Ancak, tek kanatla uçulamayacağı gibi, burada da istenilen neticeye varılamamıştır. Biz, 15 yıldır hem fiziki altyapımızı güçlendirerek, hem de zihniyeti değiştirerek, hedeflerimize uygun bir eğitim sistemi kurmanın çabası içindeyiz” dedi.
“EĞİTİM SİSTEMİMİZİN ÖZÜNÜ MİLLETİMİZİN HEDEFLERİNE UYGUN HÂLE GETİRECEĞİZ”
Bu konuda önemli bir mesafe kat edilse de hedeflerinin tamamına henüz ulaşamadıklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için önümüzdeki dönemde önceliklerimizin başına, eğitim sistemimizin ruhunu, özünü, muhtevasını milletimizin hedeflerine uygun hâle getirmeyi koyduk” açıklamasını yaptı.
Vakıf faaliyetlerinin ve sivil toplum çalışmalarının bir gönül işi olduğunu, ciddi gayret, fedakârlık, üretkenlik gerektirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede asırlardır var olan vakıf geleneğini yeni bir anlayışla, çok daha kapsamlı bir sivil toplum müktesebatına dönüştürdüklerini ve attıkları adımların sonuçlarını almaya başladıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreçte, her alanda olduğu gibi sivil toplum faaliyetleri, bilhassa da eğitim konularında en büyük darbeyi terör örgütlerinden aldık. Bölücü terör örgütü ile onun güdümündeki yapılar özellikle gençlerimizi hedef almışlar, onların zihin ve gönül dünyalarını karartmışlardır. Aynı şekilde FETÖ’nün de hedefinde gençlerimiz ve onların eğitim öğretim süreçleri en başta yer almıştır. Devlet ve millet olarak yaptığımız müdahalelerle, her iki örgütü de çökertmeyi, ülkemize verdikleri zararları bir noktada kesmeyi başardık. Ama bu mücadele sırasında, her biri milletimiz için altın değerinde nice gencin terör örgütlerinin saflarında heba oluşuna da yüreğimiz yanarak şahit olduk. Türkiye’nin, milyonlarca gencinin her birinin enerjisine, birikimine, hayaline ihtiyacı vardır. Şu saatten sonra terör örgütlerine kaptıracağımız her bir gencimizin vebali, bizim ve sizin üzerinizdedir. Onun için duramayız, çok hassas olacağız.”
Gençlerin istikametinin, Türkiye’nin istikameti olduğunu kaydederek, “Sizler istikamet üzere olacaksınız ki, Türkiye’de doğru yöne gidebilsin, hedeflerine ulaşabilsin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Gençlerimizin üzerine ağır bir yük bindirdiğimizi biliyoruz. Üstadın dediği gibi: ‘Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! / Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! / Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?’ Taşır arkadaşlar, taşır; şayet imanınız tamsa, inancınız kaviyse, yolunuz doğruysa, bu kanarya bin bir başlı kartalı da taşır, 7 düveli de hizaya getirir.”
“BİTİP TÜKENMEK BİLMEYEN BİR İŞTİYAKLA OKUYACAK, ÖĞRENECEK, DÜŞÜNECEK VE EYLEME GEÇECEKSİNİZ”
“Gençler, gün çalışma günüdür” diyerek gençlere; okulda, kütüphanede, evde ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarını salık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bitip tükenmek bilmeyen bir iştiyakla okuyacak, öğrenecek, düşünecek ve eyleme geçeceksiniz. Gün mücadele günüdür. Okulunuzda, özellikle arkadaş çevrenizde fikirlerinizle mücadele edeceksiniz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Çalışıyorsanız, işinizle, üretiminizle, üretkenliğinizle mücadele edeceksiniz. 15 Temmuz’da olduğu gibi, gerektiğinde tankların, uçakların, helikopterlerin, silahların karşısında mücadele edeceksiniz. Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerinde, saldırılarında olduğu gibi, yüreğinizle, bileğinizle mücadele edeceksiniz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında olduğu gibi, kâbus olup teröristlerin üzerine çökerek mücadele edeceksiniz. Sosyal medyada mesajlarınızla, gazetelerde yazılarınızla, televizyonda yorumlarınızla, toplantılarda değerlendirmelerinizle mücadele edeceksiniz. Her platformda ve her fırsatta davamızı anlatarak, ülkemizin ve milletimizin haklılığını ispat ederek mücadele edeceksiniz. Bunun için de öncelikle gereken bilgiye, donanıma, iradeye, kararlılığa, cesarete sahip olmanız gerekiyor.”
“KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ”
Korkakların zafer anıtı dikemeyeceğinin altını çizerek, bu milletin Çanakkale’de korkmadığı için zafere ulaştığına, İstiklal Harbi’nde, tüm yokluklara ve sıkıntılara rağmen, elindeki cesaret sermayesiyle düşmanı denize döktüğüne vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadelemizi, karşımızdaki ihanet şebekelerinin arkalarında kim olduğuna bakarak değil, kendi kalbimizdeki inanca, yüreğimizdeki cesarete bakarak başarıya ulaştırdık” şeklinde konuştu.
Bugün de Afrin’de mücadele eden kahraman askerlerin aynı anlayışla o zor coğrafyada tarih yazdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi küçümseyenlere, Türkiye’yi yok sayanlara bizim burada olduğumuzu, hem de bin yıldır burada olduğumuzu hatırlatmak boynumuzun borcudur” dedi.
Bu milletin sadece cesareti, kahramanlığıyla değil aynı zamanda adaletiyle, hakkaniyete olan bağlılığıyla, mazlumların yanında yer alarak farkını ortaya koyan bir millet olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için sizlerden asla adaletten ayrılmamanızı istiyorum. Bunun için sizlerden zalimlerin karşısında daima mağdurların safında durmanızı istiyorum” dedi.
“DEMOKRASİDEN, İNSAN HAKLARINDAN VE MEŞRUİYETTEN TAVİZ VERMEDEN BİR GELECEK İNŞA ETMENİN YOLLARINI BULMALISINIZ”
Gençlere hitaben, “Bunun için sizlerden demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden, meşruiyetten taviz vermeden kendinize bir gelecek inşa etmenin yollarını bulmanızı istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ vurgusunda bulunarak, gençlerden bu ilkelere sıkı sıkıya sarılmalarını istedi.
Konuşmasının sonunda gençlere, Hazreti Lokman’ın oğluna verdiği “Allah’a şirk koşma. Annene ve babana saygılı ol. Namazını dosdoğru kıl. İyiliği emret, kötülükten sakın. Başına gelenlere sabret. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, büyüklük taslama. Mutedil ol, sesini alçalt” öğütlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Evet, işte bu öğütleri tutan gençlik, şu anda karşımda bizim gençliğimizdir. Bu öğütlerden uzaklaşan gençlerin ise rüzgârda uçuşan yapraklar gibi savrulmaları, hatta terör örgütlerinin ağlarına takılmaları kaçınılmazdır.”